21 Haziran 2008 Cumartesi

TOKİO HOTEL-MSN RÖPORTAJLARINDAN ALINTILAR...

MSN Röportajından alıntılar ve bizimkilerin şarkılar hakkında düşünceleri iyi okumalar
Tokio Hotel

Dünya süperstarları Tokio Hotel, müzik dünyasında fırtına gibi esiyor. Dört 1 numara single, iki 1 numara albüm çıkarıp kendi ülkelerinde yaklaşık 3 milyon CD ve DVD satarak,son 20 yıldır Almanya’dan çıkan en büyük yıldız oldular. Üstelik ilk CD’leri kaydedildiğinde grup üyelerinin yaşları 13-15 arasındaydı.Kültür duvarlarını yıkan Tokio Hotel fenomeni dil engellerini aşarak Fransa, İspanya, İtalya, İskandinavya, Rusya ve İsrail’de kasırga gibi esen bir çılgınlığa dönüştü.Tokio Hotel, Avusturya ve İsviçre’de dört kez platin plak satışına ulaştı ve Fransa’da Eyfel Kulesi önünde 500,000 kişilik bir kalabalık şarkılarına eşlik etti.Avrupa ülkeleri, grubun aylar içinde tiyatro salonlarından konser alanlarına yükselişine sırayla tanık oldu.Kendi ülkelerinde 400,000′den fazla hayranla 43 konser mekanında kapalı gişe çalarak Almanya’da bugüne dek görülen en başarılı ilk turneyi gerçekleştirdiler.
ABD’de ilk albümleri Scream piyasada olan Tokio Hotel’in melodik rock tarzı; kafa sallatan gitarlar, güçlü marşlar, yarı tempolu pop şarkılar ve daha duygusal baladlar arasında rahatça geziniyor.Farklı şarkılarının tek ortak noktası ne mi? Daima bir mesajı olması. “Don’t Jump”, dinleyiciye kendinden vazgeçmemesini söyleyen intihar karşıtı bir şarkı.Gitar ağırlıklı açılış parçası “Scream” ise “derdini karşı tarafa anlatabilmek için ne istediğini söylemen, hatta haykırman gerektiği üzerine.” diye açıklıyor Bill.Sakin ama güçlü “Rescue Me”, ilişkiniz gözlerinin önünde dağılırken hissettiğin çaresizlikle ilgili.Yavaş tempolu, hoş “Mansoon” ise en iyi dostla ya da ruh ikiziyle hayatın bütün zorluklarına katlanarak çekilen sıkıntıları ve onları aşarak olumlu bir sona ulaşmayı anlatıyor.
Grup 2001 yılında Almanya’nın Magdeburg kentinde ilk kurulduğunda (Devilish adıyla), bütün prestijli Alman müzik ödüllerini alacakları akıllarının ucundan bile geçmemiş.Bill “Ama bir B planı hiç olmadı. Bildiğimiz tek iş müzik.” diyor ve gitarist Tom ekliyor: “Canlı çalmak bizim için her şey demek.Üç yıl önce böyle başladık, şarkılarımızı küçük kulüp ve barlarda, bazen beş kişilik seyirciye söyledik. O günler geride kaldı.Stadyumları ve bulunabilecek en büyük mekanları doldurduk. Yakalaması zor olan bu inanılmaz başarı için her gün şükrediyoruz.”
http://msninconcert.msn.com/music/TokioHotel/tr-tr/article.aspx

Hiç yorum yok: